08 Ocak 2016 01:00

Başkanlık sorununa tek maddelik çözüm

Başkanlık sorununa tek maddelik çözüm

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Üç yılı aşkındır bu köşede, her defasında biraz da uzun şekilde yazıyorum. Bugün biraz daha kısa yazacağım. Çünkü mesele çok dar, kısır ve kısa. (Burada yazdıklarım bile biraz uzun sayılır).

12 EYLÜL ANAYASASI BAŞKANLIK SİSTEMİDİR

Cumhurbaşkanlığı fiilen 12 Eylül’de “başkanlık” olmuştu zaten. Halk oylamasına gidilmesi ile Erdoğan fiilen aynı Kenan Evren, başka bir deyişle “başkan” (MGK Başkanı) oldu, hatta daha da ötesi “padişah” oldu zaten.

‘BAŞKANLIK’ İÇİN 12 EYLÜL ANAYASASI’NDAKİ ‘CUMHUR’ EKİNİN KALDIRILMASI YETERLİ

Mevcut 12 Eylül Anayasası otoriter rejimin ürünü idi. Kenan Evren “Milli Güvenlik Konseyi” ile ülkeyi yönetiyordu. Bu anayasa ve halk oylaması ile kendisini 7 yıllığına başkan yaptı. Buna rağmen; o bile Erdoğan kadar düşünememişti, otoriter rejime özgü sınırlı çoğulculuk içinde kalmıştı.
Bugün eğer başkanlık adı kullanılmak isteniyorsa mevcut Anayasa buna çok uygun. Tek maddelik bir öneri ile Anayasa ve yasalardaki “Cumhur” kısmının kaldırılması yeter artar, sistem zaten başkanlıktı, adı da başkanlık olmuş olur.

ERDOĞAN, KENAN EVREN’DEN DAHA FAZLA BAŞKAN

Kenan Evren bu anayasa ile ülkeyi yönetmişti. Erdoğan’a 12 Eylül Anayasası bile dar geliyor, Evren’in yetkileri bile az geliyor. Ötesini siz düşünün.
Totaliter arayışlara 12 Eylül Anayasası bile yeterli gelmiyor. Artık daha fazla “başkan” olunmak; bir nevi hilafet ile saltanatı birleştirecek bir padişahlık isteniyor.

ESKİSİ GİBİ VEYA DAHA KÖTÜSÜ OLMAYACAKSA YENİ BİR ANAYASA; ANCAK HALKÇA; ANCAK DEVRİMLE YAZILIR

Temsili demokrasiden, çoğu üyesinin adaylığı zaten başkanca belirlenen bir parlamentodan halkçı bir anayasa çıkması, mevcuttan da olmaktan gayri boş bir heyuladır. Gelecek olan daha fazla başkan (yarım veya tam padişahlık), daha fazla piyasa, daha fazla dincilik olacaktır.
Faşizmin padişahlıkla perçinlenmesi Arap Baharı gibi Anadolu Baharı’nı tetikleyebilir. Elbette aynısı olmayacaktır. Devrimler her zaman yenidir; birebir aynısı olmasa da eskisine benzer padişahlık veya şeriat olur; ama eskisi gibi yenilik bile olmaz, devrim hiç olmaz.
12 Eylül Anayasası’nı da şeriat, teokrasi, totalitarizm veya aynı anlama gelen padişahlık arayışlarını da aşarsa ancak halk aşar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa